3 Ağustos 2016 Çarşamba

How to Get Away With Murder 3. Sezon Onayı Aldı

Standard

 Ceza hukuku 101 dersinde kıyasıya yarışan hukuk fakültesi öğrencileri Michaela, Wes, Laurel ve Patrick , çekici , karizmatik hocaları Annalise Keating'in gözüne girmeye çalışırlar. Ceza hukuku 101 adlı ders aslında cinayetten paçayı kurtarmanın yollarını anlatır. Fakat grubumuz bu dersi sadece öğrenmekle kalmazlar, başlarına gelecek olaylar yüzünden aldıkları dersi gerçek hayatta uygulamak zorunda kalırlar.

 Her bölümünde heyecan bulacağınız bu yapımı kesinlikle tavsiye ediyoruz.Halihazırda 2 sezonu çekilmiş olan "How to Get Away With Murder", 3. sezon onayı aldı ve 3. sezon bölümleri 22 Eylül 2016 da yayınlanmaya başlayacak. İyi Seyirler :)

6 Aralık 2015 Pazar

Extraordinary X-Men İncelemesi

Standard


X-Men serileri yıllar boyunca farklı sıfatlar aldı.Amazing,Uncanny,New,Astonishing...Marvel'ın All-New All-Different serilerindeki ana X-Men serisi ise Extraordinary X-Men.

Yazar koltuğunda bir çok farklı seriden tanıdığımız Jeff Lemire,çizer koltuğunda ise Humberto Ramos oturuyor.Seriyi renklendiren Edgar Delgado da kulağa yabancı gelen bir isim değil.

Mutant nüfusu bir kez daha yok olma aşamasında.Inhuman'lara güçlerini veren Terrigen Gazı,mutantlara ise M-Pox denilen bir hastalık vererek onları öldürüyor.Ayrıca yeni mutantların ortaya çıkmasını da engelliyor bu gaz.Her zamanki gibi mutantlara karşı beslenen bir nefret var insanlar tarafından,mutantların evlerine operasyonlar düzenleniyor.Bunların hepsine Cyclops'un neden olduğu söyleniyor,ama kendisinin ne yaptığı veya nerede olduğu halâ bir gizem.X-Men'in başında Storm var bu sefer,yeni bir takım kurmaya çalışıyor.X-Men hikâyelerindeki bu ''mutant nüfusunun tükenmesi'' konseptini Marvel'ın yüzlerce kez kullandığını söylememe gerek yok sanırım.Daha önce X-Men hikâyelerinde görmediğimiz pek bir şey yok..

Hikâyeyi bir kenara bırakırsak,çizimler çok iyi diyebilirim.Ramos'un panelleri inanılmaz akıcı.Delgado da müthiş bir iş başarıyor renklendirme de,okurken küçük ayrıntılara takılıyor gözünüz sürekli.

Extraordinary X-Men #1 hikâye olarak pek iyi başlamıyor.Açıkçası çizimler hikâyeden daha zevkli,en azından şimdilik.Yine de Jeff Lemire pek hızlı başlayan bir yazar değil,Green Arrow serisinde de yavaş başlayıp sonradan bir çok övgü almıştı.Bir de üstüne serinin sanat takımı gelince,serinin yavaş yavaş açılacağını umuyorum.

Uncanny İnhumans İncelemesi

Standard


2019'de çıkacak Inhumans filmi ile beraber Marvel Inhumanlara ağırlık vermeye başladı.Bir nevi Fantastic Four'un yerine geçtiler diyebiliriz.Yeni bir Fantastic Four serisi yok.İki serisi olacak Inhumanların.Ana seri Uncanny Inhumans ve NuHumanlara ağırlık veren All-New Inhumans.Ben bugün Uncanny Inhumans'ın 1.sayısını inceleyeceğim.Uncanny Inhumans'ın yazarı Soule,çizeri ise McNiven.Bu ikili daha önce ''Death of Wolverine'' serisinde birlikte çalışmıştı.

Öncelikle hikâye anlaşılır olsa da tam olarak kendi ayakları üzerinde durmuyor.Nisanda çıkmış olan 0.sayıdan devam ediyor hikâye.Sayı hızlı başlıyor.Oğlunu arayan Black Bolt,Kang the Conqueror ile karşı karşıya kalıyor.Bir yandan ise Medusa'yı ve dünyaya yayılan Terrigen Gazı ile güçlerini kazanan NuHumanları görüyoruz.Hikâyede odak nokta Black Bolt ve Medusa,yani kraliyet ailesi olarak gözüküyor şimdilik.Bunun dışında sonda ek bir hikâye var,o da NuHumanlarla ilgili.

Bir diğer nokta ise misafir karakterler.Kang the Conqueror gibi bilinen bir karakteri görüyoruz ilk ''kötü adam'' olarak.X-Men'den Hank McCoy,yani Beast da Inhumanlar ile,Terrigen Gazı'nın üstünde çalışıyor.Human Torch'u görüyoruz son olarak,onu görme nedenimiz ise biraz farklı.Tüm bu karakterleri görmemiz,Marvel'ın dikkati Inhumanlar üzerine çekmeyi planladığının bir göstergesi.

Biraz da çizimlerden bahsedelim.Her sayfa detaylarla dolu.Ama en çok karakterleri güzel çizmiş,özellikle yüz ifadelerini.Black Bolt,McNiven'ın ellerindeyken,yüz ifadelerinden
ne demeye çalıştığını anlayabiliyorsunuz,ki bu bir Inhuman çizerinin yapabileceği en iyi şey.

Bu sayıda iki ilginç basım hatası var.McNiven'ı renklendiren olarak yazmışlar.Sondaki ek hikâyede ise iki sayfanın yeri ters.Sanki biraz aceleye gelmiş ilk sayının basımı.

Sürükleyici hikâyesi ve harika çizimleri ile,Uncanny Inhumans Marvel'ın en gözde serilerinden biri olabilir.


30 Kasım 2015 Pazartesi

Seyfettin Efendi - Yerli Çizgi Roman

Standard
  Bu incelemeyi okuyacak kadar konuyla haşır neşir olanlar bilirler; dedektif romanları pozitivist düşünce üzerine kurulmuştur. Dedektifler (veya dedektiflik yapan amatör dehalar) mahallelinin kanaatine, genelgeçer yargılara ve geleneksel bilgiye itibar etmezler. Onlar için geçerli bilgi, nesnel bulguların ve mantığın sonucu elde edilen bilgidir.
Seyfettin Efendinin bir pozitivist olarak rüşdünü ispatlayan en önemli özelliklerin ukalalık ve acelecilik olması tesadüf değildir. (başka ülkelerdeki meslaktaşları için de bu geçerlidir.) Okuyucuya ukalalık ve acelecilik olarak yansıyan , Seyfettinin  pozitivist çıkarımlarına olan güvenidir.
Nesnel gerçekten yola çıkan ve mantık ilişkilerini bozmadan yol alan bir hesap, pozitivistin gözünde yanlış olamaz. Bu sebeple pozitivistin akranlarına fikir danışması gereksizdir, çünkü onlar da aynı noktadan çıkıp aynı yolu takip ederek anı sonuca varacaklardır. Zamanın çok mühim olduğu adli konularda bu tip vakit kayıpları ölümcül olacaktır.
Eğer ikinci bir kişi aynı noktadan yola çıkıp pozitivistten farklı bir sonuca varırsa bu kişinin düşünce yolunun pozitivist olmadığına işarettir, çünkü pozitivizm doğası gereği birden fazla düşünce yoluna izin vermez. Farklı noktalara ulaşmanın tek yolu farklı noktalardan yola çıkmaktır. Seyfettinin ukalalığı da buradan gelir. Teşkilat içinde herkes en iyi bildiği işi yapmaktadır, ve özel yetenekleriyle elde ettikleri bulguları Seyfettine aktarmaktadırlar. Bu durumda Seyfettin grutaki en geniş bulgu haznesine sahip olduğu için mantık yoluyla varacağı nokta da göreli olarak diğerlerinden daha geçerli olacaktır. Bu sebeple Seyfettin, teşkilat üyelerinin uzman görüşlerini ciddiye alırken, daha geniş çaplı analizlerini görmezden gelmeyi tercih etmektedir.


Görsel Estetik

Açıkçası bir Noir Dedektif filminin en önemli mevzusu mizansen ve ışıklandırmanın etkili kullanımıdır. Bunlar izleyiciyi havaya sokar. Yoksa  kimse kayıp tablonun içine saklanmış  çalıntı parayı sallamaz. Ha robot koyarsın, patlayan arabalar koyarsın, yedi sülaleni doyuracak kadar bilet satılır. Ama işte dedektifi değil patlayan arabaları izlemeye gelirler.
Gelelim Seyfettine.
Özensiz gibi görünsün diye gecelerce çalışıldığı belli, nerdeyse impresyonist, suluboya görünümlü görseller çok şahane olmuş. Bağımsız piyasasında, 256 renkli, temiz kontürlü, aşırı gevrek çizimlere tepki niteliğinde işler vardı, bu vizyonu taşıyacak kapasitede yaratıcıların bizim de aramızdan çıkması çok güzel. Sanki Constantini çizen insan değilmiş, Sandmani çizen sanat tanrısıymış gibi algılar var memlekette.  Tembellikten mi, yerleşik aşağılık kompleksinden mi ona girmeyeyim buranın konsu değil. Ama inat edip çalışınca olduğunun nesnel olarak kanıtlanmasından daha güçlü argüman üretmek zor. Bir daha “Bizden çıkmıyor işte aga.” diyen olursa gönül rahatlığıyla ensesine ensesine  Seyfettin Efendi vurmak için elimdeki kopyayı renkli fotokopi ile  çoğaltmayı düşünüyorum.
Gölgelerin kullanımı pek şahane. Karanlık atmosfer yaratma yolunda panelleri paintteki fill tuşuyla doldurur gibi siyaha boyamış. İyi de etmiş. Noir gizemin görselliği ile gotik edebiyatın birleşiminden daha az siyah bekleyemezdim zaten. (Eğer lisedeki resim öğretmenim görse kalp krizi geçirirdi.) Buna rağmen siyah renk kesinlikle görsellerin diğer duyguları ifade gücünü bozmuyor. Sinirlenen, zorlanan, gerilen ve hırslanan insanları yüzlerine düşen gölgelere rağmen ayırt edebiliyoruz.
Dinamik öğelerin kullanımı güzel ve yerinde. (seyfettinin “gel gel” yaptığı panel hariç, bi onu eğenmedim.) Aşırı yakın planda kalanalrın flulaşması, hareket yönünü anlatan çizgilerin dijital manipülasyonla elde edilmesi, yukarıda bahsettiğim gölgelendirmenin derinlik ve hareket hissi için de kullanılması; bunlar hep incelenmesi ve ilerletilmesi gereken öğeler. Zaten bağımsız yaratıcıların sanat yönünde elini korkak alıştırması günahtır.

Kapatırken

Diyeceksiniz ki; “Ya hu muhterem! Bu Seyfettin zatında hiç mi kusur yok?”. Tabii ki kusurlar var, ama bu kusurlar yaratıcının gelenkesel çizgi roman paradigmasından tam kopmamasının sonucu olarak ele alınmalı. Açıkçası her çizgiroman okuru, bozuk bir sürecin ürünlerini tüketerek büyüdü. Okuyucuyu yabancılaştırmadan çizgi roman paradigmasından neler sökülebilir diye liste yapmak kolay değil. Yaratıcı bağımsız çalıştığı için okurun istekleri yönünde ve kendi yaratıcı görüşünü bozmayan değişiklikleri gelecek yaratımlarda hayata geçirebilir. Ama bu süreç bu tip tek taraflı değerlendirmelerde değil de daha çift yönlü iletişime açık mecralarda devam ettirilmeli. 
seyfettin efendi ve yandaşları

Resim

Resim

Resim

Ve Karşınızda Yepyeni Hulk !

Standard
       Yıllardır Bruce Banner ile tanımıştık Hulk'u ve hikayeler Bruce'un yeşil dev olmaktan yaşadığı buhranları anlatıyordu. Hulk bu durumdan sıkılmış olacak ki  artık Asyalı bir adama , Amadeus Cho'ya geçti .  Fakat Cho, Bruce ' un Hulk olmaktan yaşadığı buhranları yaşamıyor. Tam tersine dev olmaktan zevk duyuyor. Kanımca böyle olması daha iyi oldu, bu demek değil ki eski hikayeler kötüydü ama yeni Hulk hikayeleri daha heyecan verici olacak gibi duruyor. Gelin birlikte yayınlanan ilk sayıdan bir kaç kesite bakalım. 
HULK2015001-DC11-443e1HULK2015001-int2-1-baa9fHULK2015001-int2-2-dd17aHULK2015001-int2-3-78848

29 Kasım 2015 Pazar

12 Monkeys 2.Sezon Onayı Aldı!

Standard


Bilinçli bir şekilde yapılmış olan bir virüsün yaptığı yıkım ve virüse karşı bağışıklık kazanmış insanların geçmişe dönüp bu virüsü engellemeye çalışması üzerine kurgulanan dizinin 1. sezonu insanlar tarafından baya ilgi görmüştü.

  2. sezonu ilgi ile bekleyenlere müjdeli haber geldi.Dizinin 2. sezonu 2016 yılındı izleyicilerle buluşacak.Kanalın başkanı Dawe Howe 12 Maymun dizisi hakkında şunları söylüyor;

 "12 Monkeys aldığı olağanüstü eleştiriler ver izleyici beğenisiyle yeni bir taahhüdü haketmişti.Hem kamera önündeki hemde kamera arkasındakilerin yetenekleriyle hepimizi koltuklarda oturtmayı başardı."

 Dawe Howe 2. sezon sözü vermişken bizde 2. sezonun fragmanını yayınlayalım ;